Yirmiüç seneden beri rahmetle anmadan yaşadığım bir gün geçmemiştir. Bu anışlar, ondan kalan prensipler dolayısıyla oldu. Ruhunun ve tefekkürünün gücüyle bende yaşayışının tabiî bir sonucu bu.

Sene 1980. Bir toprak meşrebli, ulu gönüllü adam: Hayri Bilecik hocam. 1993 senesinde, henüz 48 yaşında iken ve gülerek teslim-i ruh etti… Yaşça ölümün erken sayılabileceği bir çağdaydı. Ama onun kemâline şimdi altmış, yetmişlerinde olan cümle akranı hâlâ hayran ve gıbta halindedir… Ne var ki o, yükseltme çabasını bir an bile terk etmediği akranlarında görmekten derin azap duyduğu mal, şöhret, unvan… ihtirasını ayakları altına almış bir ruh mimarı idi… Hayatıma, ufkuma girdiğine bin ömür şükredeceğim bir “Keyfiyet Kahramanı”…