Hazret-i Türkistan’ın kapısı!
Yahyâ Kemal deyişiyle “milliyetimizi bulacağımız” kapı!
En ümitsiz devirlerde esaret altındaki mazlum halkımızın “umut kapısı”!
İki dünya arasında kalmış fukaranın beka kapısı…
Sarı Saltukların, Geyikli Babaların, Tapdukların, Hacı Bektaş ve Yunusların kapısı. Başbuğ velilerin mayasının çalındığı kapı!
Başka hiç bir sembole yer bırakmayan, sırf bir mağfiret ve rahmete, şefkat ve inayete açılan kapı burası…
Muhammedîliğe, ihlaslı Töre’ye hayat veren bir “Aşk Kapısı!”…
Bütün gayrilikleri hariçte bırakıp, iman ve manevî fetihlere açılan “Fütuhat Kapısı”…
Şuur ve sadâkat kapısı…
Tevhid Sancağı’nı bin yıldır yere düşürmeyen bir Sancaktar’ın gönül kapısı…
Hem geçmişe şehâdet eden hem de ondan muhteşem bir gelecek kurmaya yetecek nafakayı içinde muhafaza eden bir manevî rızık kapısı vesselam…
***
Birligimizi yaralayan siyasi ihtilaflardan evvelki, toplumun tamamını kuşatan maneviyat onderlerini one almak lazımdır. Aynı şekilde Maturidi, Yusuf Has Hacip, Yunus… gibi isimlere çok özel ihtimam göstermek şarttır.