Dengeleri göremeyip ileri geri ahkâm kesen yeni yetmeleri mazur görüyorum da, şu ağarmamış kılı kalmamışlardaki hamakati tasvirden âciz kalıyorum, iyi mi dostlar.
Kimmiş onlar, demeyin lütfen.
Etrafımızda epeycesi dolaşıyor..
Eski ezberlerle yeni durumu ve teşekkül etmekteki muvazeneyi kuşatmanın imkanı var mı?
Hain ve ahmaklardan Allah’a sığınıp, etraflı anlamaya çabalayalım lütfen. Önümüze çıkan demogogların hırslarının piyonu olmayalım.
Bu kadar küresel aktörün işe karıştığı, asla hakka riayeti kaale almayan kanlı ve iğrenç bir oyun sahnelenmemişti şimdiye kadar. Mantık kurallarının bu derece tepetakla olduğu, tutarlılık icabının bu derece görmemezlikten gelindiği bir dönem yok!
Eşkıya sokakları yakarak bağırıyor:
“Bana silah ver!”
“Neden?”
“Seni vuracağım!”
…
Olup bitenlere safdil bakışlarla bir Hakk davası gibi bakmak çok yanıltıcı.
Bendeniz, bizlerin devletimizin yanında durması gerektiği kanaatindeyim. Hatasıyla sevabıyla toplumumuzun bütün cenahlarının lehine duran ve duracak olan yegane güç devletimizdir.
Bu meyanda Sn. Devlet Bahçeli’yi takdir etmekten kendimi alamıyorum.
Şahıs ve grup menfaatlerini devlete tercih eden zayıf karakterlere itibar edilmemeli.
Unutmamak lazım, “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!”