İnanma anlamanın, anlama kişiliğin temeli.
Toplumsal planda da böyle. İnanç sistemleri aynı zamanda birer “millet olma okulu”.
Yahya Kemal’in tabiriyle: “Dini ayrı, milliyeti ayrı”, diyor üstad.
Şu yerküredeki milliyetlere bakın, neredeyse bütün dünya milletlerinin kültürel varoluşlarının altında inanç mekteplerinin tayin edici tesirlerini göreceksiniz.
Dolayısıyla laiklik maiklik derken toplumun varoluş kökleriyle irtibatına zarar verilmemeli…
Eğer “birileri” sizin ağzınızı açmanıza karşı geliyorsa, toplumunuzun taze nesillerine açıktan o inanç ekolünü telkin edemiyorsanız, bir meşru kanal bulmak zorundasınız.
Yoksa akıbet, Allah muhafaza, hüsrandır…