Herkesin silahlanıp yürüdüğü bir yerde Türkmen’in savunmasız ve feryad feryad, eli kolu bağlı durması kabul edilemez.
Kimseyi dinlemeleri gerekmez!
Burada, binbir sebeble ve hattâ tutun ki aczden, hareket edemeyen Hükümet’e kızıp durmak da anlamsız artık!
Canını ve hanesini savunmak her devirde meşrudur. Orada milyonla ifade ediliyor Türkmen mevcudiyeti. Nasıl IŞİD’e katılanlar varsa, Türkmen gücüne de vardır!.. Bölge Türklerinin, onca tecrübe ve ihanetten sonra, “devlet”in ortadan kalktığı göz önünde iken silahlanması haktır, şarttır.
Onbeş bin kişilik bir çapulcu sürüsüne karşı konulamaması, kurbanlık gibi duruluverilmesi de kabul edilemez.
Elinde silah olana gösteri ve nutukla karşı konulamaz!
Hiç kimsenin, size, “ölümü bekleyin” deme hakkı hukuku olamaz.