Yeni haftada, emanete ve ehliyete değer verenlere dahil olmayı, Allah’ın hepimize nasib etmesini diliyoruz efendim…
Türk medeniyetini yeniden ayağa kaldırma dâvâsına gönül veren adamın ehliyete ve liyakate değer vermez, kaba, cahil, kıskanç, hilekar, çeteci kabadayılığına tenezzül eden bir ahlakta ısrarı düşünülemez.
Aksi halde ne o dâvâ edinişin bir hakikati olur, ne de gerçekten bir başarı…
Kumdan kaleler yapan çocuklara tebessümle bakarız da, bu harç tutmaz fena niteliklere rağmen kocaman kocaman ideallerden ciddiyetle söz açarız!..
Eğer ortada kayda değer veya arzulanan ölçekte bir başarı hikayesi görünmüyorsa, bu illetlerle malul müyüz diye kendimizi gözden geçirmemiz farz-ı ayn hükmünde!
Murakabe-i nefsden, ihlasını sürekli taze tutmaktan mahrum bir hareketten ne hayır geleblir?
Şikâyet ettiğimiz, dağınık ve zulme maruz kalan o azametli coğrafyalardaki perişanlıkların vebali belki de bizim!..