Madem: “Kendini bil!” sözü üzerinde bu derece yaygın bir mutabakat var, demek ki bizim “kendiliğimiz”e dair algımızın yanlışlığı hakkında da bir mutabakatımız var demektir.
O halde ayağa kalkıp “ben, ben” diyen bu toprak, bu “uyanışı” nasıl elde etmiş?
Bizde yaşayan kim? Mahiyeti ne?
Bu iğreti kimlik adına yapıp etmelerimizin hesabını “kim” ve “nasıl” verecek ve böylece tüketilen ömrün telafisi nasıl mümkün olacak?
Sait Başer