Onayını vicdandan almayan hiç bir haricî eylem ve övgünün saadet namına hükmü yok. Vicdanın kabul etmediği hiç bir zevk de zevk değil, neticesi hüsran ve ıztırap.
İnsanın asıl kimliği vicdanı olmalı…
“Objektif”lik bir modern masal, ama vicdanlı olmak vakıa!
Vicdan hudutlarının aşıldığı yerlerde enaniyet ve şeytaniyetin iktidarı başlıyor… Vicdanın sınırı insaniyetin de sınırı…
Kalbin kararması denen şey, vicdan sesini duyamaz hale gelmek sanırım.
Allah cümlemizi o Hakk sesini bir nefes bile kaybetmiyenlerden, vicdanıyla barışık kalanlardan eylesin.
Nefsini vicdan zevkine kurban edenlere de selam olsun.