Damlalar – 52 Posted on 26/11/2013 by birselver Bilen özne ile bilginin kendisine atfedildiği zannedilen nesne arasında en azından özne nezdinde bir kök ortaklığının bulunduğuna inanılması gerekir. Anılan ilişki, inanışın doğal karakteri icabı olarak, bilinç sathına yükselmemiş açık seçikleşmemiş olabilir. Ama bu inanış, öznenin zihninde ortaya çıkan anlam yaratmayı temin etmektedir. Yaratmanın konusu tabiyatıyla anlam yahut bilgidir. Özne kendi ontik niteliklerinden bağımsız bilgi üretebilemez. Paylaş:Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Arkadaşınızla e-posta üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Bunu beğen:Beğen Yükleniyor... İlgili